Bir tema farklı kanallardan tekrar tekrar karşıma çıkıyorsa biliyorum ki gör beni diyor havalı deyimle 'domestik şiddet' kuşağımın feministlerinin gündelik diliyle 'dayak yiyen kadınlar' döne döne düşüyor önüme kaçtır. Son aylarda Meltem Güner'in youtube videolarında en sık verilen örneklerden birisi olarak çıkıyordu karşıma. Kurban inancı, kendine zulmetmek, konfor alanından ne pahasına olursa olsun çıkmamak bağlamında örnek gösteriyor dayak yiyen kadınları Meltem Güner. Genel anlatım içinde çok da kafa yormadan kabul ettim açıkçası çünkü fiziksel şiddet ilk elden çok da tanık olduğum bir kavram değildi hayatımda.
Bir dönem kadın araştırmalarıyla ilgili kitapları çok yoğun okurken genellikle erkeklerin iletişim konusunda kadınlardan daha yetersiz olmaları sebebiyle yenileceklerini anladıkları noktada yetersizlik duygusu yüzünden şiddete başvurduklarını okumuştum. Erkeğin zeka seviyesinin kadından daha düşük olması da etkin parametrelerden birisiydi hatırladığım kadarıyla. Cinsiyetleri bu kadar rahat ayırıyorum çünkü erkeklerin şiddet uygulama oranı % 85! Yani bir nevi adamların tekelinde domestik şiddet.
Son haftalarda farklı bir konu araştırırken karşıma narsisistik kişilik bozukluğu çıktı ki bu da hemen hemen aynı oranda erkek egemenliğinde bir rahatsızlık. Bana göre hikayenin en dramatik tarafı da ne psikologların ne de sosyologların kurbanlara hiç bir alternatif sunamamaları zira narsisistikler asla tedaviye yanaşmıyor. Daha çok kurbanlara yardımcı oluyorlar sağolsunlar. 2018 yılında bir dinazorla karşılaştığınızda veya bir narsisistiğin ağına düştüğünüzde ister bir paleontoloğa isterseniz psikoloğa başvurun alacağınız tavsiye aynı 'Kaç! Canını kurtar! Koş koş koş!!! Arkana bakma sakın'
Erkek dediğin amigdaladan hallice! İlk dayak yediğinde donup kalırsan gelecekte yiyeceğin dayakların habercisine 'Merhaba' demiş oluyorsun. Bu yüzden eline ne geçerse kafasına geçir, mutlaka canını yak diyor uzmanlar, yoksa vay haline! Maalesef sevdiği adamdan ilk tokadını yiyen kadınlar genellikle şok geçirip donup kalıyormuş ve erkek de rahat bir soluk alıyormuş, kadını susturmanın yolunu bulduğu için.
Uzun lafın kısası bu konuda polis, kanunlar, aile büyükleri vb kadını koruyabilecek yeterlilikte bir merci yok daha çok kadına taktik verip ölmemeye çalış diyorlar. ( Hatta bir filmde Jennifer Lopez'in canlandırdığı karaktere polis açık açık 'sen onu öldür yoksa o seni öldürecek' diyordu, tavsiyeye uyuyordu o da)
Ruhumuzun ihtiyaç duyduğu deneyimleri kendimize çektiğimize canı gönülden inanıyorum. Böylece öğrenir, ders alır ve güçleniriz. Ama bu tam olarak şiddeti hak ettiğimiz anlamına gelmiyor bence. Son olarak karşıma çıkan ve beni bu yazıyı yazmaya zorlayan TedX konuşmacısı Leslie Morgan Steiner'ın 'Why domestic violence victims don't leave?' adlı videosu da tam olarak bunu anlatıyor. Neden aile içi şiddet mağdurları kaçmaz? Neden kalıp bu istismara katlanırlar? Steiner ustaca tuzağa düşürüldüğünü ve başlangıçta olacakları tahmin etmenin imkansız olduğunu söylüyor. Narsisistik kişilikten söz etmese de profil bire bir örtüşüyor. Diğer detayları merak edenler için linki aşağı bırakıyorum ama özet geçmek gerekirse Leslie Morgan Steiner istismarcından kaçmanın kurbanın hayatına mal olacak kadar tehlikeli olabileceğini söylüyor. Steiner'a göre bunun sadece kurbanlar farkındaymış insanlar işin bu boyuta geleceğini düşünmezlermiş.
Bir çok kişisel gelişim kitabından ve ilişki danışmanlarının beyanatlarından anladığım kadarıyla bu konuda sorumluluk dönüp dolaşıp kadının omuzlarına çörekleniyor ki bu belki de o kadar da kötü bir şey değil. Prenslerden medet ummayı bırakın ve kendi hayatınızın tek yöneticisi olun. Yaşam koçları, kişisel gelişim uzmanları, psikologlar ve okuduğum, izlediğim bir sürü hikayeden çıkardığım sonuçlarım naçizene bunlardır. İçtenlikle aşağıdaki maddelere bir göz atmanızı tavsiye ediyorum.
- Sınırlarını belirle ve aşk, evlilik, çocuk vb hiç bir şey için bundan taviz verme. Egoistlikle egosal alanı birbirine karıştırma. Egosal alanını canın pahasına korumalısın.
- Bir insanı hele de bir erkeği değiştirebileceğini düşünme seni mutlu etmiyorsa ondan uzaklaş
- İlişkiler kazan-kaybet oyunu değildir inat etme bırak bitsin
-Sevilmeyi hak ediyorsun, değerlisin buna önce kendin inan ve hak ettiğinden azına razı olma
-Son olarak sadece ilişkiler değil kariyer, arkadaşlar, aile kısaca hayatındaki her şeyin seni mutlu ettiğinden emin ol ve etmeyenleri ele.
Kim bir kadından daha iyi cilalayıp parlatabilir ki? Kendi hayatının Karate Kid'i ol.
Sevgilerimle
*Leslie Morgan Steiner'ın Ted Konuşması 'Why domestic violence victims don't leave?'
https://www.youtube.com/watch?v=V1yW5IsnSjo